Mindfulnessdaki tutumları anlatmaya başlıyorum, çok istemiştiniz :) 10 postluk tutum serisi başlıyor.
Ilki benim için eşik olan şeylerden biri SABIR. Hepsi bittiğinde sizin için bütünde bir anlam kazanabilir. Siz MBSR egzersiz ve uygulamalarında bu tutumları kendimizin ve katılımcılarımızın hayatlarına adapte etmeye çalışıyoruz.
Ben hayatım boyunca çok ama çok sabırsız bir insandım. İstediğim her şey hemen olsun isterdim. Küçükken bir ayakkabı beğenirdim mesela, annem onu hemen alsın isterdim. ''Almayalım kızım, şu mağazaya da bakalım, başka bakalım’’ dedikçe delirir, bakmaz ve ‘’ben o ilkini hemen, şu anda istiyorum’’ diye kıyameti kopartırdım. Sonra ergenlikte de, genç kızlığımda da istediğim şeylerin hemen olması için insan üstü güçler harcadığım zamanlar oldu. Hiçbir şeyi oturup beklemeye sabrım yoktu. Sonra baktım ki, benim hemen olması için çabaladığım şeyler uzun vadede beni mutlu etmedi çünkü normal akışının dışına çıkarttım.
Mindfulness’ta Sabır, her şeyin bir vakti olduğunu kabul etmektir. Ayrıca, sabredemeyen kendine de sabırlı olabilmektir. İşte bu en zoru…10 dk meditasyonda oturamayan bir hiperaktifin kendine sabır gösterebilmesi nasıldır bilir misin Sebastian? Zor :) Fakat neyi tekrarlarsak beyin bunu alışkanlık olarak kabul ediyor. Ben artık kendi içimdeki duramayan Ben’e bile sabretmeye çalışıyorum. İyi oldu, barıştık :)
Bu bahar yavru kargaları gözlemlemiştim. Hem de ilk kez. O yavru kargalar ne kadar tatlıydı öyle. Ben genelde kargalardan biraz çekinirim. Bir kaç kez kedilere saldırırken görmüştüm ve ne kadar güçlü olduklarını farketmiştim. Kargalar benim için azıcık uzaktan sevilmesi gereken canlılar fakat bebek kargaları gördükçe her güçlü canlının bir başlangıcı olduğunu ve ne kadar da minik minik adımlarla, sabırla o güce ulaştıklarını görüyorum. İleride bir çok hayvana kafa tutacak güçte olacak karga, bebekken uçamıyor bile. Günlerce aynı yerde durup güçlenmeyi bekliyor. Bedeni büyümüş ama tüyleri daha bebek tüyü. Kıvırcık gibi. Gün ortasında, kaldırımın kenarında kafasını çevirip uyuyakalacak kadar bebek. Güç topluyor, acele etmiyor..''Cinsimin diğer üyeleri uçuyor, martılara kafa tutuyor, ben de yapmalıyım'' demiyor, sabırla bekliyor çünkü biliyor ki şu anda bunu yapmaya kalkışırsa doğa onu yutacak, izin vermeyecek.
Bir tane yavru karga benim sokakta vardı, bir tane yan sokakta. Her sabah, her akşam hemen hemen aynı yerlerde dolanıyorlardı. Her dışarı çıktığımda hem onları görüp iyi olduklarından emin olmak istiyordum hem de güçlenip uçmuş olmalarını diliyordum.
Bu bahar bebek kargalardan öğrendiğim..Kanatlarını çırpabilmek, mücadele edebilmek, istediklerini yapabilmek ve özgürce yaşayabilmek için sabırla buna hazırlan. Doğru zaman geldiğinde doğa zaten bunu sana yaptıracak...''Uç bebeğim'' diyecek ve o zaman sen arkana bile bakmadan uçacaksın..
Sabırla imtihanı olanlar belki doğaya kendini bırakabilir. Artık ben elimden geldiğince bunu yapıyorum. Stres azaltım programlarında uzun vadede uyguladığımız tutumlardan biri de bu. Denemek ister misiniz :) Zor ama olmaz değil :)
コメント