Bu başlıkla yaşım ortaya çıktı. Bu çizgi fimi hatırlayanlar varsa aynı dönemin çocuklarıyız. Güç bende artık! Nasıl mı? Sebze sularımla...
Bundan 4-5 sene önce, sebze suyu içme ve sıvı detokslar moda olduğunda kendime bir günlük sıvı detox paketi almıştım. Lezzetleri enfes olmasına rağmen, bir günün sonuna kadar bile dayanamamıştım. Akşamüzeri başımın kızgın bir ağrı ile çatlamasıyla, detoks da yalan oldu. ‘’Ne varsa çiğneyerek yemekte var’’ diyerek bir kaşarlı tost ile mutluluğa kavuşmuştum.
O gün bugündür biri bana sıvı beslenme dediğinde koşarak uzaklaşıyorum. Soran olunca da ‘’ben çiğneyerek beslenmezsem mutsuz oluyorum ve sıvı beslenmeye karşıyım’’ diye konuyu kapatıyordum ama bir kez daha öğrendim ki büyük konuşmamak lazımmış.
Şu anda eğitim aldığım okulda bir hafta sadece bu yöntemin yararlarını öğrendik. O kadar çok faydası var ki bunu bir şekilde hayatıma adapte etmek zorundaydım. Uzun bir araştırma sonrasında ‘’slow juicer’’ denen, ‘’yavaş sıkacağı’’ aldım. Sebzelerimi aldım ve büyük bir zevkle sıkmaya başladım. Yavaş sıkacaklar bıçaksız bir teknoloji ve sebzeleri bir nevi ezerek suyunu çıkartıyor. Posa çok az çıkıyor ve sular 72 saate kadar kullanılabiliyor. İlk başta biraz pahalı gelse de, vitaminleri en yüksek derecede ancak bu makineler ile alabiliyoruz.
Sebzeleri posasıyla beraber yemek varken, neden suyunu sıkalım?
Herkesin kafasındaki genel soru bu oluyor. Aslında bu sebze sularını ek bir besin takviyesi gibi görürsek mantık çok basitleşiyor. Gün içinde 4-5 porsiyon sebzemizi yine yiyeceğiz. Yediğimiz sebzelere ek olarak içtiğimiz sebze sularından gelen vitaminler vücudumuza fazladan direnç sağlayacak. Normalde aynı anda tek seferde yiyemeyeceğimiz kadar çok sebzenin suyunu bir dikişte içebiliyoruz. Bir gün içinde yiyerek alamayacağımız kadar çok vitamini vücudumuza tek seferde sokuyoruz.
Sebze sularını bir öğün yerine koymayıp bu şekilde takviye olarak kullandığımızda hayat çok güzel oluyor. Sosyal medya ve reklamlarda, sebze sularını bir öğünle takas etmemiz gerekiyormuş gibi empoze edildiği için bu harika yararlı suları kullanmayı hep ertelemiştim.
Ben nasıl kullanıyorum?
Kendimce oturttuğum düzen bende işe yaradı. Kahvaltı ve öğlen yemeğimi normal saatlerinde yiyorum. Akşam yemeğimi erken saate çektim. Öğlen ile akşam arasında hiç ara öğün yapmadan saat 17:00 veya 18:00 civarı akşam yemeğimi yiyorum. Akşam yemeğini mümkün olduğunca erken saate çekmek vücudumuz için çok faydalı.
Tüm sindirim sistemi sabaha kadar dinleniyor.
Ertesi sabah düz bir karınla kalkmanız garantileniyor.
Kilo vermenizde ciddi bir hızlanma oluyor.
Saat 20:00 civarında da sebze suyumu içiyorum. Bu şekilde yaptığımda hem gece acıkması yaşamıyorum ama akşam yemeğimi erken yediğim için de ertesi gün karnım duvar gibi oluyor.
Sebze suyundan sonra vücudumda değişenler
Yukarıda bahsettiğim yolla biraz daha kilo verdim.
Bu sıralar kaçamaklarım biraz fazla olmuştu. Vücudumun, bu kaçamakların etkisi olan ödemi hiç tutmadığını farkettim.
Bağırsaklarımın çok mutlu olduğunu hissettim. Genelde bağırsakları ile sorun yaşayan biriyim. Sorunum neredeyse hiç kalmadı.
Açlık hissi ve hipoglisemi yok oldu. Akşam saatinde içtiğim, meyvesi az veya hiç meyvesiz sebze suyu beni çok tok tuttu.
Nasıl yapıyorum?
Şimdiye kadar elime ne geçtiyse karıştırarak yaptım ve hep de güzel tatlara ulaştım. Aşağıdaki malzemeler yukarıdaki görseldeki sulara aittir.
Yeşil juice : Bu karışım harika ödem atıyor,
Kara lahana
Maydonoz
Kabak
Kereviz sapı
Limon
Yarım nar
Çok ince bir dilim ananas
Kırmızı juice : Bu suyun rengi ile resmen aşk yaşıyorum. Antioksidan deposu oldu.
Mor lahana
Pancar
Küçük bir kırmızı elma
Havuç
Siyah havuç (şalgam)
Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.
Not : Bu yazım www.hthayat.com daki köşemde 17.Mart.2017 tarihinde yayınlanmıştır.